Rekabet hukuku kapsamında rakip teşebbüslerin bilgi
paylaşımı rekabetçi davranışların koordinasyonuna,
yani rekabetten kaçınmaya neden olabileceğinden
hassas bir konudur. Öte yandan odalar, vakıflar
ve dernekler gibi teşebbüs birlikleri üyelerinden
derledikleri bilgileri toplayarak üyeleri, kamu kurumları veya
kamuoyuyla paylaşabilmektedir.
Rekabet kuralları konusunda bilinçli olan teşebbüs birlikleri
bu tip bilgi paylaşımları konusunda Rekabet Kurumu’na
başvuru yaparak menfi tespit ya da bireysel muafiyet talep
etmeyi tercih etmektedir. Menfi tespit, bir işlemin 4054 sayılı
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı olmadığının
tespiti anlamına gelmektedir. Bireysel muafiyet ise bir
işleme sağladığı faydalar nedeniyle Kanun’un yasaklayıcı
hükümlerinden muafiyet tanınmasıdır. Bunun Kanun’un
5’inci maddesinde sayılan dört koşulu olup bireysel muafiyet
kararları süreli ya da süresiz olabilir. Süreli olarak tanınan
muafiyetler genellikle iki, üç ya da beş yıl olmaktadır.
Bu vesileyle belirtmek gerekirse ayrıca Rekabet Kurulu
tarafından tebliğler aracılığıyla düzenlenen grup muafiyetleri
bulunmaktadır. Bilgi paylaşımı konusunda böyle bir düzenleme
bulunmamaktadır. Öte yandan yine Kurul tarafından kabul
edilen Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz’da konuyla
ilgili bağlayıcı değil, yönlendirici olarak kabul edebileceğimiz
hükümler yer almaktadır.
Rekabet Kurumu’nun kararalma organı olan Rekabet Kurulu
yeni yayımlanan iki kararında dernekler bünyesinde bilgi
paylaşımına menfi tespit veya bireysel muafiyet vermeyi
reddetmiştir. Bunlar 20/08/2020 tarih ve 20-38/526-234 sayılı
Türkiye Seramik Federasyonu ve 19/11/2020 tarih ve 20-
50/687-301 sayılı İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları
Derneği kararıdır. İkinci kararda raportörlerin süreli bireysel
muafiyet tanınabileceği yönündeki görüşüne rağmen Rekabet
Kurulu tarafından olumsuz karar verilmiş olması dikkat
çekicidir.
Bilgi paylaşımına ilişkin kararlar orta uzunlukta Rekabet
Kurulu kararları olur. Bunun nedeni Kurul’un konuyla
ilgili yaklaşımını ortaya koyması ve ilgili geçmiş dosyaların
üzerinden geçmesidir. Son iki Karar’da da böyle olmuştur.
Kurul öncelikle Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında
Kılavuz’a atıfla bilgi paylaşımının olumlu ve olumsuz etkileri
olabileceğini, dolayısıyla her somut dosyanın kendine has
özellikleri bağlamında incelenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Buna göre fiyat, üretim miktarı, ürün kalitesi ve ürün çeşitliliği
gibi rekabet parametrelerinden en az bir tanesi üzerinde
olumsuz etkisi olabilecek bilgi paylaşımları sakıncalıdır.
Bunların rekabet üzerinde potansiyel etkisi bilginin niteliğinin
yanı sıra ilgili pazarın özelliklerine bağlıdır. Örneğin yoğunlaşma
derecesi, şeffaflık, istikrar ve rakiplerin benzerliği gibi.
Rekabet Kurulu, bu genel değerlendirmelerin ardından,
Türkiye Seramik Federasyonu kararında izleyen tespitlerde
bulunmuştur.
∙ İlgili pazarın nispeten yoğunlaşmış yapısı dikkate alındığında
rekabet açısından stratejik niteliğe sahip olduğu tespit edilen
verilerin en az üç ay eskitilmeden ve yeterince toplulaştırılmadan
paylaşılması nedeniyle menfi tespit verilemez.
∙ Paylaşılması öngörülen bilgiler rakipler arası koordinasyonu
arttırma riski yarattığından, tüketicinin bundan yarar sağlaması
olası gözükmediğinden, bilgi paylaşımı pazarın büyük kısmı
üzerinde etkili olacağından ve sonuç olarak rekabet zorunlu
olandan fazla sınırlanacağından bireysel muafiyet tanınamaz.
İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği kararında
ise izleyen tespitler yer almaktadır:
∙ Bölge ve il seviyesinde satış miktarı bilgileri gibi ayrıntılı
verilerin paylaşılmasının öngörülmesi ve Dernek’e üye
teşebbüslerin pazarın çoğunluğunu oluşturması nedenleriyle
menfi tespit verilmesi mümkün değildir.
∙ Verilerin toplulaştırılmayacak olması, paylaşım sıklığı ve
bağımsız bir danışmanlık şirketi tarafından toplanmayacak
olması gibi nedenlerle rekabet zorunlu olandan daha fazla
sınırlanacağından bireysel muafiyet de verilemez.
Rekabet Kurulu Türkiye Seramik Federasyonu kararında
bireysel muafiyetin dört şartından hiçbirinin karşılanmadığı
sonucuna ulaşırken İstif Makinaları Distribütörleri ve
İmalatçıları Derneği kararında sadece tek bir koşulun
karşılanmadığını değerlendirmiştir. Ancak bireysel muafiyet
tanınması için dört koşulun tamamının sağlanması
gerekmektedir. Bu nedenle bu Dernek de başvurusundan
olumlu sonuç alamamıştır.
Yayınlanan bu son kararlar, Rekabet Kurulu’nun bilgi paylaşımı
konusunda daha hassas olduğunu göstermektedir. Dernekler
gibi teşebbüs birliklerinin bu çerçevede daha dikkatli olması
önerilmektedir. Zira rekabet hukukuna aykırı bilgi paylaşımları
Dernekler ve üye teşebbüsler için yaptırımlara yol açabilir.
ARED Perspektif / Mart 2021